İnsanlar duygusal varlıklardır. Tüm yaşamları boyunca yaşamış oldukları duygular bedenlerinde çeşitli yerlerde birikir. Duygu yoğunluğu arttıkça birikim de artar. Böylece bu birikim alanlarında enerjitik blokajlar oluşmaya başlar.

Spritüel Öğretmenim, "DUYGULAR BAŞIMIZIN BELASIDIR" demişti. Özellikle olumsuz duygular birçok sorunumuzun altında yatan nedendir.

Birçok duygu Korku ve Öfke kökenlidir. Korku, öfke ve bununla bağlantılı duyguların çoğu, karın bölgesinde, bağırsaklarda ve karın içi organlarda birikir.

Örneğin, Böbreğinde taş olan bir kişi ile çalışmıştım, Bu taşın kökenine git, altında hangi duygu var dediğimde "4-5 yaşlarındayım. Evimizin yakınındaki bir tarlada geziyorum. Bir akrabamız rastladım, " Buralarda gezme, burada çok kertenkele olur" dedi, ben de çok korktum" demişti. Korkuyu boşalttık, bir yıl sonra yapılan ultrasonda taş kaybolmuştu.

17-18 yaşlarında üniversite hazırlık sınıfındaki bir öğrenciyle çalıştığımda, mide ve kalp arasında, bir yanardağ gibi görünen ve içinden lavların fışkırdığı bir oluşum tarif etti. Altında ne olduğunu sorduğumda, " öfke" dedi. İlk ne zaman hissettiğini sorduğumda ise, anne-babası kendisi 4-5 yaşlarındayken ayrılmışlar, annesi ayrı bir şehre taşınmış, kendisi ise annesiyle kalmış. Babası daha sonra dava açarak çocuğu annesinden almış. Babası kendisini annesinden ayırıp götürdüğünde, içinde çok büyük bir öfke hissetmiş. ne kadar büyük diye sorduğumda ise "Basket topu kadar" diye cevap verdi. Daha sonra bu top patlıyor ve daha sonra kişi buna söylenen her söze öfke ile cevap veren bir "öfke yanardağına " dönüşüyor. Bu öfkeyi boşalttıktan sonra, yazın bana mesaj attı, daha önce kalmış olduğu dersi başarıyla verip sınıfını geçmişti.

Bir hanımdan meme ağrısı nedeniyle ultrason istenmişti, "Ne zamandan beri ağrı var" diye sorduğumda "Bir aydır" diye cevap verdi. Bir ay önce ne oldu diye sorduğumda, biraz düşündü ve "Bir ay önce oğlum askere gitti." diye cevapladı. Başka bir meme ağrısında da yeğeni askere gitmişti. Bir başkasında ise gelini ona bağırmıştı. Bu rahatsızlıkların altında Üzüntü duygusu hakimdi.

60 yaşlarında, Akciğerde kitle olan birisiyle çalıştığımda, 3 yaşında annesini, 10 yaşında babasını kaybetmişti. 5 yıl önce de kendisinden iki yaş küçük kardeşi vefat etmiş, bunun getirdiği üzüntü ile sol akciğerinde bir acı hissetmiş ve o acıyı hissettiği yerde de tümör gelişmiş. Bunun yanında, göğsün orta kısmında da ikinci bir kitle gelişmiş, bu kitleye de Annesinin ölümüne olan üzüntüsü neden olmuştu. Bu üzüntüleri tamamen temizledik. Bir yıl sonra kızı bana annesinin tamamen iyileştiği haberini verdi. Bu kişi bir doktor arkadaşın annesiydi, arkadaş tıbbi tedavinin yanında alternatif tedavileri de yaptırmak istediğinden bana gelmişti.

Bir başka akciğer kitlesinde, 4 yaşındayken ona annelik yapan ablasının ölümü, bir diğer vakada, babasının ölümü, bir babada ise bir buçuk yıl önce oğlunun trafik kazasında ölümü söz konusuydu.

Fazla kiloları olan birisiyle çalışırken, "bunun sebebine git" dediğimde " Babası bu bir yaşlarındayken onu avucunda tutuyor ve " benim tombul kızım" diye seviyordu.

Altında duygusal bir sebep olmadan hiçbir bedensel rahatsızlık ortaya çıkmıyor. Bazen sebepler bu yaşamdan değil, daha önceki yaşamlara kadar uzanmaktadır. Bu yaşamda büyük öfke problemi yaşayan bir kişi ile çalıştığımda, bunun sebebine git dediğimde öfkenin kökenini 23 yaşam öncesinde bulduk.

Kazalar da çoğunlukla bir kızgınlık ve öfke nöbetiyle ilişkilidir. Bir tanıdığım, öfkeli bir durumdan sonra kolunu kaynar su ile yaktığını söylemişti.

Bunun yanında mikroplar, virüsler, zararlı ışınlar, zararlı kimyasal maddeler ve genetik faktörler nerede kalıyor. Bir bakteri veya virüs bir kişiyi etkiliyor, diğerini etkilemiyor, Neden? etkilenen kişinin özelliği ne. Komşularımızdan birinin oğlunun tüm sınıf arkadaşları çağın illetine (covit) yakalandı, kendisi yakalanmadı ama eve getirdi, evde sadece babası yakalandı, annesi, ve kardeşi yakalanmadı, neden, çünkü baba, o dönemde duygusal olarak problem yaşıyordu.